9 Mart 2010 Salı

Ne yaptıkları anlaşılmasın diye Çanakkaleli de çalıştırmıyorlar herhalde!

İki üç yıl önce altınla yatıp madenle kalktığımız günleri unuttuk gitti! Ya da birileri unutturdu da diyebiliriz. Bakın iki yıldan bu yana unuttuğumuz altın madencileri neler yapmış. TECKCOMİNCO isimli şirket, COMİNCO’sunu atmış, TECK MADENCİLİK A.Ş. olmuş. TECK Madencilik Söğütalan köyü ve Kirazlı Köyündeki sahalarını ALAMOS MADENCİLİK adında yeni bir firmaya devir etmiş. Merkez ofisleri KANADA ve  MEXİCO’da bulunan firma, TECK Etili köyündeki yerlerini boşaltmış oraya ALAMOS Firması gelmiş. TECK’te yine Etili de kiraladıkları yere taşınmış.
TECK Madencilik Halilağa ve Muratlar bölgelerinde Bakır Madeni aramaya devam ederken,
ALAMOS almış olduğu sahalarda sondaj yaparak vakit geçiriyormuş; sonrasında ise altın çıkartmak için  2012 yılında işletme kurmayı planlıyorlarmış.
Gördüğünüz gibi kimse boş durmuyor. Geçimin yarı tarım yarı hayvancılıkla geçiren bölge insanları bazı şeyleri görüyor ama, onların da dilleri dönmüyor! Olanı biteni anlamaya da anlatmaya da..
Benim dikkatimi çeken ise, daha önce bu firmalarda çalışan Çanakkalelilerin dışarıya atılması. Bu bölgeden ne mühendis ne işçi çalıştırmamaları. Sizce de biraz garip değil mi?
Hadi bütün işler Ankara’da dönüyor onu biliyoruz. Madencilik kanunu da yine değiştirmeye çalışıyorlar. Ama bu bölgede yaşayan insanlara da hiç ihtiyaç duymamaları; ya da onları yok saymaları!..

Mustafa Kemal Cengiz açıklar belki

Bu arada MHP Milletvekilimiz Mustafa Kemal Cengiz’de, TBMM’de oluşturulan Madencilik Araştırma Komisyonu Basın Sözcüsü olmuş. Yaptıkları araştırmaları vekilimiz açıklıyormuş. Ha bu komisyona seçilenler ile ilgili de küçük bir araştırma yaptım. Sayın Vekilimizi zaten biliyorsunuz. 2004 yerel seçimlerinde bölgesinde 400 kişinin çalışacağı bir kalsit madeni bulmuştu. Bir firma seçimlerden sonra hemen işe başlıyordu. Ancak seçimler bitti; firma gitti!
Uçtu uçtu kuş uçtu. Armut piş ağzıma düş, düş oldu! Ama Cengiz yine belediye başkanı olduuu..
Değil mi?
He işte bu komisyonun başkanlığına da AKP Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu getirilmiş. Peki sayın vekilin özelliği ne, ‘Toprak koruma ve arazi kullanımı kanununda’ ısrarla değişiklik önergeleri vermesi. Cargill adlı ABD firmasının tarım arazisine kurduğu tesisin yasallaştırılması gibi algılanan bir işte üç kez önerge veren vekillllll!
Şimdi bu komisyon çalışıyormuş. Ben de yeni öğrendim. Hatta geçen haftalarda bizim vekil Sayın Cengiz, Ege Çevre ve Kültür Platformu 3. kurultayına gitmiş. 27/28 Şubatta iki gün süren kurultayda da bir konuşma yapmış. İşte demiş ‘biz de çalışıyoruz; şunlarla bunlarla görüştük; onları dinledik’ Ama o da ne salonda bir uğultu kopmuş. Altın madencileriyle canla başla mücadele veren kurultay delegelere başlamış bağırmaya; “Dinlenecek en son kişileri dinlemişsiniz. Bunlar bilim adamı değil, altın şirketlerinin adamı” demezler mi. Tabi bizim vekil Sayın Cengiz al al olmuş. Ve ‘dinleyeceğiz, dinleyeceğiz herkesi dinleyeceğiz’ demiş. Türkiye’nin dört bir yanından gelen çevreciler inanmış mı inanmamış mı orasını bilemiyorum.
Benim bu haftalık size aktaracaklarım bunlar. Aşanda da yerini koruyan bir konumuz.


Bana dava açanların ve açacakların dikkatine

Çanakkale’de mahkemeye verilen ender gazetecilerden birisiyim. Ekürüm Güngör Yıldız’ı da peşimde sürüklerim. Ama o ucuz yırtıyor!
Halen üç davam devam ediyor. Vali Yardımcısı Tahir Demir’e karnede üç verdiğim için o da sağolsun dava açtı. Mahkemede görüşeceğiz.
Giden Çan kaymakamı Ahmet Ümit’te 10 bin liralık tazminat istiyor. Hem de 2008 tarihinden itibaren siz hesabı yapın. Çanakkale’nin azimli avukatlarından Zeki Tezel’de sağolsun 7100 lira istiyor. İstemek onların hakkı. Karar hakimin.
Yalnız ben de artık şöyle bir yol izleyeceğim. Bundan sonra yazdıklarımın suç unsuru taşıyıp taşımadığına İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Kürsüsü öğretim üyelerinin oluşturduğu bilirkişi raporu da istenecek. Yani masraflar yükseliyor.
Artık bu tazminatların üstüne mahkeme masrafları da binince ne yaparım bilmiyorum. İçimden sizlerle paylaşmak geldi.


Dikkatimi çekenler

BİT
Geçenlerde televizyonda bit ilacı reklamı gördüm. Reklam yapacak kadar para kazanıyorlarsa, memleket baya bitlenmiş diye düşündüm. Ne dersiniz?

Dikkat çekenler

Karar defteri ve makbuz

Sigara yasağını denetleyen dokuz kişilik bir ekip var biliyorsunuz. Bu ekip artık resmi kurumları ve işletmeleri de geziyor. Yani bir bakmışsınız odanızdalar. Ona göre. Ayrıca her işletme ve kurum bir ‘karar defteri’ ve de ceza makbuzu bulundurmak zorunda. Bunu da eksik etmeyin.