19 Ağustos 2010 Perşembe

Bu CHP örgütüyle hiçbirşey olmaz..

Pazartesi günü 'AKP anayasasına hayır' toplantısı için Türkan Saylan Sosyal Tesislerindeydik.. Ankara'dan dört milletvekili gelmiş, millete neden hayır diyeceklerini anlatacaklar..Baktım baktım, sanki huzurevi toplantısındayız! Genç insan diye birşey yok.. Sen ben bizim oğlan. Hep aynı yüzler, aynı isimler.. Bu partide herşey o kadar kalıplaşmış ki; sol tarafa belediye başkanları, sağ tarafa ilçe başkanları.. Bak allah bak; birbirlerine bakıp duruyorlar. Oturma sarıları bile aynı neredeyse.
Çanakkale'ye gelen milletvekilleri bizden sorumlu olduğu için; sanki yoklama falan yaparlar diye büyük başların hepsi gelmişti. Salona baktıkça içim karardı. Milletvekili seçeceğiz. Kim olacak. Yüzler hep aynı. Hepsini aşağı yukarı tanıyorum. Keza ilçe başkanları desen onlar da aynı. Yeniceli Musafa Ege'ye daha kendimi tanıtamadım! Adam da müthiş bir hafıza var ki sormayın! Yenice'nin oyları ondan hep yükseliyor. Kaç yıldan bu yana ilçe başkanı kendisi de hatırlamaz sanırım!
Ankara'dan ilk geldiğimde izleninim şu olmuştu: Ya bu CHP kordon boyu partisi gibi demiştim. Biraz da emekliler falan işi idare ediyorlar diye yazmıştım. İnanın 11 yıl oldu o günleri bile aratır hale geldi bu parti. Gençlik diye bişey yok. Var olan üç beş gençte iş güç sahibi oldu gitti. Yerlerine yenileri de gelmiyor. Gel de Neşat Önder'i arama..
Partiye bakıyorum içler acısı. Bir yanda sözde bilmem ne gurup.. Kahvehane gibi toplaşıp, Serdar'ın, Ahmet'in dedikodusunu yapıyorlar. Bir tarafta sen ben bizim oğlan partiyi ele geçirdik trampet çalıyor!.. Ülgür Başkan Muharrem Erkek, İsmet Güneşhan ve Remzi Yiğit üçlüsü..
Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan oldu partiye akın var akın diye haberler yaptık günlerce.. Ama o akından ortada bişey yok. Ne oldu yeni kayıt yaptıranlar; hiçbiri ortada yok!
Refaranduma az bir süre kaldı. Ondan sonra genel seçimler var. CHP Çanakkale'de bu örgütle seçime giderse inanın hali hazırdan başka birşey çıkmaz ortaya. Kazara birinci parti olursa iki milletvekili çıkarır, hepsi o kadar.

Festivaller oldu bitti, paralar da gitti..

Bu festivaller ne işe yarar diye sorsak herkesden bir fıkir çıkar mı çıkmaz mı? Çıkar.. Ne deriz peki; ya eğlendik baya mı!.. Ya da şehrimizin, ilçemizin, beldemizin tanıtımı oldu mu?
Bakın 47'ncisi düzenlenen Troia festivali oldu bitti. Işın Karaca konseri dışında fazla da ilgi falan görmedi. İşte dışardan gelen halk dansları toplulukları da mahallelerde oynadı zıpladı!.. Alsana festival. Kaç para harcandı? 300 bin lira.. Bunu Başkan Gökhan açıkladı.
Peki bu paraya bu festival ne kadar zevk verdi?
Sadece Çanakkale değil ki; Gelibolu, Lapseki, Ecabat, Küçükuyu, Gökçeada.. Say saya bildiğin kadar.
Toplam harcanan para sizce ne kadardır?
Halkdansları na malk danslarına bişey demem. Onlar karın tokluğuna oynamaya geliyor. Esas parayı götüren sanatçı kardeşler..
En şaşalısı sanırım Geyikli oldu. Başkan Mustafa Çiçek çoşturdu milleti..
Ya bu sıçaklardan benim beynim döndü.. Ya da bu festival işi biraz abuklaştı gibi geliyor bana.. Format hep aynı. Bütün festivallerde. Ya o sanatcılara o kadar para vermek zorunda mıyız? Ya da illa şarkıcı türkücü getirmek zorunda mıyız?
Bilemiyorum. Ben gazete çıkarıyorum. Bu gazeteyi de belediyelere postayla gönderiyorum. İnanın yarıdan fazlası faturayı geri gönderdi. Paraları yokmuş! Diyorum ki, haberlerinizi yapalım. Beldedinizi tanıtalım. Yok. Akıl edipde bir tane basın bürosu dahi kurmayan belediye var. Kardeş sen nasıl kendini tanıtacan! Allahın adamı!
Ondan sonra geçen Karabiga Belediye Başkanı çıkmış; tarih kokan beldesini kimse tanıtmıyor diye yakınıyor. Abe kardeşim sen bir yıl boyunca okuduğun gazetenin parasını dahi vermezsen, faturayı yüzümüze çarpar gibi geri gönderirsen kim tanır seni! Milyarlarca lira para verip türkücü getirsen ne olur ki! Bir gece o türkücüyle yemek yersin belki. Vatandaş da türkü dinler..
Bu kafalarla siz anca türkücü popcu tanırsınız arkadaşlar.. Bizi tanımanıza gerek yok! Selam dahi vermeyin..