Türkiye’nin diğer illeri ne durumdadır bilmiyorum. Ama Çanakkale adeta dört bir koldan denetleniyor. Sigara Yasağı denetçileri, eski adıyla SSK Müfettişleri, Maliye Denetmenleri, Çanakkale’nin dört bir yayındaki onlarca mobese kamerası, trafik polisleri, Belediye zabıtaları. Bunların fahri müfettişleri! Şikayet, ihbar, ceza ceza..
Bir arkadaşım Küçük Sanayi Sitesinde gördüğü olayı anlattı. 5-6 işçinin çalıştığı işyerine gelen SSK Müfettişleri patronu ve orada çalışanları sorguya çekiyor. Kim kimdir, ne iş yapar, sigortalımıdır değil midir vs vs.. Bu sırada patron zıvanadan çıkıyor; işçilere dönüp ‘Hepinizi kovdum. İş falan yok bundan sonra. Gidin bunlar size iş bulsun’ diyor. SSK Müfettişlerine de ‘Hadi bunların maaşlarını ödeyin bakalım. Ben 20 senedir bu adamlara iş veriyorum. Hiç bu zamana kadar gelip de, - bunların maaşlarını ödeyebildin mi? Bir derdin var mı? – diye geldiniz mi?’
İşçiler şaşkın, müfettişler şaşkın!
Adamlar çantalarını kapatıp, yavaşça dükkandan ayrılıyorlar.
Milyonlarca işsiz insanımızın yarı aç yarı tok yaşam mücadelesi verdiği Türkiye’de asgari ücret beş yüz kusur lira; devletin aldığı vergi üç yüz lira! Hangi akla, hangi mantığa uyduracaksın. Zamanında oy uğruna kırk yaşına gelmemiş insanları emekli etmişsin. Şimdi ne yapacağını bilemiyorsun!
Evet bir haftadır Çanakkale’de SSK müfettişlerinin dolaştığı söyleniyor. İnsanlarda bir tedirginlik. Vergi memurunu görenin zaten şuuru bozuluyor!
Üstüne bir de sigara denetmenleri! O estetikten uzak, ucube gibi kartonu işyerinin en görünür yerine asacaksın. Dükkanın estetiği bozulurmuş, kafeteryanın şekline rengine uymazmış falan yok! Asacaksın; sigara içilmez burada diyecek. Sanki kimse bilmiyor.
Millet kan ağlıyor. Çanakkale’deki icra dosyaları 20 bini geçmiş. İlçeleri bilmiyoruz.
Kime sorarsanız sorun işler bozuk. Öyle negatif düşünmekten falan değil gerçekten bozuk. Bir tek meslek örgütü hariç; avukatlar.
Çok şükür onların işleri iyi. 20 bin icra dosyası ne demek!
Bu mesleğin cilvesi onlar ne yapsın. Çanakkale Barosu’nun resmi internet sitesine girerseniz görürsünüz. Dikkatimi çekti; reklam mı aldılar bilmiyorum. Haberler kısmında tek bir buton görüyoruz. ‘2010 yılı Yılbaşı Programı’ diyor ve ardından ‘2010’a İris Motel’de girelim’ yazıyor. Ve devamında menü, sanatçılar falan filan. Sizin için menüye de baktım, merak ederseniz siz de bakın, motelin özelliği bütün ürünler organik. Ana sıcak da kestaneli hindi.
Ne diyelim, biz açız diye onlar da aç duracak değil ya!
Avukatlar kızmasın, derdimiz onlarla değil tabi ki.
20 bin icra dosyası; 80 bin Çanakkale nüfusuna göre çok büyük bir rakam. 20 bin kişi deseniz, bunların birde yakınlarını falan işin içine katsanız kaç bir hane eder bilemiyorum. 80 bin nüfusun yarısı bir şekilde etkileniyordur herhalde.
Yeni yılda trafik cezalarından da haberiniz vardır inşallah. Ona göre öyle rahata geçmek yok; hep hazır olda duracaksınız!
Son bir şey daha söyleyeyim. Bu iktidar geldiğinden beri ‘af’ ya da ‘faiz indirim’ demek daha doğru bir çok borçta taksitlendirme yaptı. Yedi yıldan bu yana insanlar elinde avucunda ne varsa ödediler. Eminim, son 50 yılın en uslu dönemi, en cefakar dönemini yaşadık. Ama ne oldu. Hiç! Elde var sıfır, düzelen bişey de yok ortada.
Allah yardımcımız olsun…