Terzioğlu Vakfı yıllardır üzerinde hassasiyetle durduğum kurumların başında gelir. Halen yönetiminde bulunan en kıdemli üye Özel İdare eski Müdürü İbrahim Mersin’in emeklerini iyi bilirim. Şuanda 750 öğrenciye burs sağlayan bu vakfın gelişmesinde; para kaynaklarının çoğalmasında büyük katkıları vardır. Vakfın geçmişini bilmeyenler için; günümüz koşulları ve gözüyle değerlendirme yapacak olursanız yanlış olur. Vakıf Çanakkale ile birlikte büyümektedir. Yıllarca buğday tarlası, hayvan otlağı olarak kullanılan araziler üzerinde şimdi işyerleri, konutlar yükselmekte. Bunlar hep aşama aşama gerçekleştirilmiştir. 750 öğrenci sayısı da aynı şekilde büyümüştür.
Şimdi yaklaşık bir yıldır Vakıf yönetiminde bulunan Vali Yardımcısı Tahir Demir’in “günün koşulları ve hakkaniyet ölçüsüne göre yeniden bir ayarlama” yapma düşüncesine gelelim. Öğrencilerin sigara içmemesi mevzusunu falan bir kenara bırakıyorum. Tahir Beyin valilik binasında kül tabaklarını toplattığını da bilirim. Bu konudaki tavrı, milletin cebinden sigara paketlerini toplayan Başbakan Erdoğan ile tutarlıklık göstermektedir.
Ancak kiracılara, “siz çok para kazanıyorsunuz. Yeni anlaşma yapacağız. Kiralar artacak” demesi de hassas bir konudur. Şimdi Kipa gibi bir devin üzerinde oturduğu tarlaya on yılda 900 bin lira (eski parayla 900 milyar) ödeyen Niyazi Önen’in, değişen koşullarda bir artışa razı gelmemesi kanunu olarak hakkı olabilir. ( - Bu arada Niyazi beyi konuşmak için aradım. Ancak teknolojiyi yakından takip eden birisi olarak yeni aldığı cep telefonunun tanımadığı numaraları açmadığı için görüşme imkanı bulamadım. Benim numaram eski bir numara olduğuna göre tanımadıkları arasında kaldığımızı da bu sayede öğrendik. Canı sağolsun. Benim numaramı – yada beni- tanımasa da bir gazeteci olarak ben işimi yaparım -) Konuyu dağıtmadan devam edersek, Önen o boş tarlaya para kazanmadan 900 bin lira ödemiştir. Şimdi ise neredeyse para basan Kipa’dan yaptığı sözleşmeye göre bilmediğimiz bir meblağı almaktadır. Ancak bu durum bugün için geçerlidir. Eğer geçen yıl Forum kurulmuş olsa şimdi inin cinin top attığı Tansas’a benzememesi imkansız da değildir. Kipa açılana kadar İlhan Doğan’ın kiraladığı DOĞPA iş merkezi de iyi paralar kazanmıştır. Benzer örnektir.
Bir de işin başka bir boyutu daha var. Dardanelspor A.Ş. her ne kadar Niyazi Önen’e ait bir şirket te olsa, sosyal yapıda yer alan bir kurumdur. Bu acıdan Kipa’dan kazandığı paraların gittiği yer de bellidir.
Yine ÇAN-KA şirketinin işlettiği öğrenci yurduda bu alanda örnek gösterilen bir kurumdur. Vakfa ödediği kiraların yanında, indirimli ya da ücretsiz barındırdığı öğrencilerle ayakta duran bir şirkettir.
Son nokta olarak diyeceğim şu; Vakıf aylık 100 bin lira gelirle belli bir aşamaya gelmiştir. Toki içindeki 200 konutla bu meblağ daha da artacak, gelecek sene daha çok öğrenciye burs verebilme olanağına kavuşacaktır. Önemli olan geçmişten gelen 33 kiracının sağlıklı bir şekilde kiralarını ödemeleri, diğer yükümlülüklerini yerine getirmeleridir. Vakfın sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam etmesidir.
Evet bu haftalık bu kadarıyla yetinelim.